Bursaspor için hava hep puslu, hep bulutlu. Ya da zaman hep “alacakaranlık” kuşağı. O nedenle dedikodu, spekülasyon, tartışma, belirsizlik ve kuşku adeta kol geziyor. Yönetimde istifalar, boşalan yerlere bir türlü yapılamayan atamalar, ekonomik sıkıntılar, kulüp personeli içinde dalgalanmalar, kalıcı kaynaklara yönelik kredi için arayışlar… Böylesine sorun yumağına şimdilerde bir de ‘Sportif Direktör’ kavramı eklendi. Futboldan sorumlu yönetici Yüksel Çolak’ın istifasıyla boşalan konuma profesyonel bir ismin getirilmesi söz konusu. Başkan Ali Ay’ın ilk olarak dillendirdiği İvan Ergiç anladığımız kadarıyla olmayacak. Kulislerde bazı isimler geçiyor ama ‘yeterli-yetersiz’ tartışmaları daha şimdiden başladı. Peki; Bursaspor’da böyle bir görev tahsisi şart mı? XXX Ülkemizde yeni bir kavram olan Sportif Direktör, genelde eski teknik direktör ya da eski futbolculardan seçilir. Görev tanımında ise takımla ilgili yönetime hesap veren kişidir. Teknik direktör ile yönetim arasında tampon görevi görür. Öte yandan takımın transfer ve kamp bütçeleri, oyuncu takip sistemi (scouting), gençlik geliştirme birimi (altyapı) sportif direktörün sorumluluk alanıdır. İşin doğrusu teknik direktörün üstündedir. İşte bu nokta tartışma konusudur. Bursaspor’da yakın geçmişte Birol Berkem’in bu misyonu üstlendiği hafızalarda. Ancak Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam ikilisi ile yaşanan ‘üstünde mi-altında mı’ tartışması da akıllarda. Şüphesiz bu uyuşmazlık sorunu sadece Bursaspor’a özgü değil. XXX Daum-Aykut Kocaman, Bross-Ünal Karaman, Schuster-Tayfur Havutçu, Fatih Terim-Bülent Tulun, Biliç-Önder Özen, Pereira-Terraneo çatışmalarının ana nedeni budur. Ülkemizde halen ‘Sportif Direktör’ uygulamasını ocak ayında Ersun Yanal’ın yanında iş başı yapan Fatih Tekke ile Trabzonspor’da görüyoruz. Bir futbol kulübünün sportif idaresinden sorumlu olmak, bir fabrika ya da devasa bir işletmeyi yönetmekle eşdeğer değildir. Hele hele bu kurumun adı Bursaspor ise! Başkan ile birlikte 15 patronunuz (13’e düşürüldü) vardır. Genel kurul üyeleri başta olmak üzere, taraftar, medya direkt olarak kulübün içindedir. Olası bir olumsuzluk durumunda Özlüce’den çıkan minik bir duyum, kulislerde kartopu gibi büyüyerek bütün camiayı sarar. Yani; ‘Sportif Direktör’ ile yola çıktığınızda işin sonunda ‘okyanusa açılma’ ya da ‘karaya oturma’ ihtimalini de göze alacaksınız.
20.03.2017 12:35:38, Mustafa Özkeskin
Bu yazı 2519
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.